Fetanet, akılla aklı aşma, demektir. Ona peygamber mantığı da diyebiliriz. Bu mantık, ruh, kalp, his ve letaifi bir araya getirip mütalaa edilecek şeyi öyle mütalaa etmenin adıdır.

 

Peygamberimizin fetaneti 

   Efendimizin yaşadığı devri, şöyle bir düşünü verelim: Bir taraftan sahabe, halledemediği şer'i meseleleri Allah Resulüne getirip onun halletmesini isterken, diğer taraftan da İslam'a girmek isteyen bazı insanların kafalarındaki tereddüt ve şüpheler de cevap beklemektedir. Bir de buna ilave olarak Allah Resulünü çekemeyen ve kıskanan kitap ehlinin üretip piyasaya sürdüğü şüphe ve tereddütler vardır ki, bütün bunların altından kalmak ve sorulan sorulara doğru ve isabetli cevaplar vermek, ancak ve ancak peygamber mantığı, yani fetanetle mümkündür.

 

Muhatabını iyi tanıması 

   İki Cihan Serveri, muhatabını tanımada ve O'nun seviyesini tespitte mucizevi bir yapıya sahiptir. Hiç düşünmediği halde, muhatabına öyle kelimelerle hitap eder ki, siz, o kelimelerden bazılarını yerini değiştirseniz veya o karakterde olmayan bir insana, aynı ifadelerle hitapta bulunsanız, her şeyi karıştırır ve katiyen hedefe ulaşamazsınız. Hem kelimeleri seçmede hem de muhatabın seviye ve durumunu tespitte Allah Resulu yektadır. O'na benzeyen ikinci bir şahıs bulmakta mümkün değildir. Kiminle, nerede ve nasıl konuşulacağını, öyle bir süratle tahin eder ki, bir an dahi düşünemez ve ne konuştuysa, neticede konuşulanların bütünün, konuşulması zaruri olan kelimeler olduğu anlaşılır. O'nun hiçbir konuşmasında isabetsizlik görülmediği gibi, lüzumsuzluk da yoktur. Her sözünü kelime kelime tetkik edin, cümleleri içinde bir tek fazlaya rastlayamazsınız. Bu, fetanet değilse ya nedir.